SURUÇ KATLİAMINI UNUTMA!

“Bu dünyada bir nesneye
Yanar içim, göynür özüm w
Yiğit iken ölenlere
Gök ekini biçmiş gibi.”
                  -Yunus EMRE-
Ne zaman vakitsiz bir ölümle, genç bir insanın ölümüyle yüz yüze gelsem yüreğime derin bir acı çöreklenir ve Yunus’un bu dörtlüğünü anımsarım.
Suruç’ta biçilen taptaze filizler ise, bir değil, iki değil tam 31 gencecik fidan. Bu genç yaşta toprağa verdiğimiz çocuklarımız için söylenecek en uygun dizeleri ise -bu dizelere bir ‘ki’ bağlacı eklemem hoş görülsün- Aziz Nesin’den almak istiyorum:
“Öyle bir ölsem öyle bir ölsem ki çocuklar,
size hiç ölüm kalmasa.”
Ve en yürek kavuran sözler ise bir Kürt ananın sözleri:
“ Keşke o bomba bizim burada patlasaydı. Biz Kürtler alışığız; ama Batı’dan gelen o çocuklar bizim misafirimizdi. Keşke biz ölseydik. Şimdi ne diyeceğiz annelerine? “ ( 20 Temmuz 2015, Suruç)
Her birine ayrı bir kentte ayrı ayrı sonsuzluğa uğurladığımız bu çocuklarımızdan her biri, insan soyunun en güzel, en insanca yanlarının yoğunlaşmış, billurlaşmış birer ifadesiydiler. Dupduru yayla suyu gibi pırıl pırıldılar, güzel diller ve tertemizdiler. Rojava’ya kitaplık kuracaklardı, Ortaköy’de incik boncuk satarak biriktirdikleri parayla aldıkları oyuncakları Rojavalı çocuklara götüreceklerdi; orada bir hatıra ormanı kurarak oraları yeşerteceklerdi ve meydanlarda oyunlar sergileyeceklerdi. Ve taş taş üstüne koyarak Rojova’yı yeniden inşa ederken o duvarlara kardeşlik, banış ve enternasyonalist dayanışma harcı katacaklardı.
Bir anlamda bu gençler, halka geçit vermeyen hırçın Zap Suyu üzerine köprü yapan 68 kuşağı devrimcilerinin yaşayan ruhu, Gezi başkaldırısının taşıyıcıları; Denizlerin, Mahirlerin, İbrahimlerin, Sinanların … yeğenleriydiler.
‘Aşk olsun size çocuklar, size aşk olsun!’ ve bizler eğer unutursak sizleri kalbimiz kurusun!
Ne var ki ve ne yazık ki Rojava’ya devrimci dayanışmayı, Gezi ruhunu taşıyamadılar. Gerici burjuva iktidarın semirtip Özgürlük hareketine karşı kullandığı, hep kullanmak istediği IŞİD canileri tarafından katledildiler.
Şimdi en kitlesel biçimde meydanları doldurmanın -ve bu toprağın derinliklerinden daha karanlık burjuva devletin karanlık yüzünün benzer katliamları kolaylaştıracağı, görmezden geleceği- ve işlemeyeceği hiçbir kötülüğün olamayacağı gerçeğinin bilincinde varmak, uyanık bulunmak ve her türlü güvenlik önlemini almak gerekiyor. Şimdi tekrar gidip Rojava’yı, Rojava halklarıyla birlikte inşa etmek, ayağa kaldırmak bundan böyle yaşayan tüm sosyalist gençlerin tarihe karşı kutsal  ödevleridir.
Düşman dınıf burjuvaziyi de onun gerici hükümetini de en çok korkutacak şey, Rojava’nın Yiğit halkları ile birlikte işçi ve emekçilerin birliğine halkların eşitliğine dayanan kardeşçe bir yaşamı yeşertmeleridir.
Unutmayalım ki burjuvazinin sınıf kini, bütün kinlerden daha şiddetlidir ve burjuva devlet çarkı, nüfusun binde 1’inin çıkarı için binde 999’u ezen, sömüren, insanı insanlıktan çıkaran, katleden bir çarktır. Ulusal, dinsel görünümlere bürünmüş, kapkara bir yalanlar örtüsüyle gizlenmiş olsa da alttan alta süren şey, aslında sınıflar mücadelesidir. Bu devletin, bu burjuva iktidarının kahrolası burjuva özel mülkiyet düzenini korumak için göze alamayacağı cinayet, söylemeyeceği yalan, kurmaktan imtina edeceği hiçbir tertip ve tezgah yoktur. Onların en büyük korkuları ise barış, eşitlik, özgürlük ve kardeşlik temelinde tüm ezilen halkların, tüm halklardan işçi ve emekçilerin güçlerini devrimci bir sel yatağında toplamaları, düşman sınıfın karşısına dikilmeleri, meydanları doldurmaları ve yaşanası özgür bir dünya inşa etmek üzere iktidara yürümeleridir.
Halklar arasında barışı kalıcı olarak kurabilmek için ise öncelikle düşman sınıfa karşı birleşik mücadeleyi örgütlemek, ilmik ilmik dokumak gerek. Meydanları doldurup “Halklar arasında savaşa, sınıflar arasında barışa hayır!”  belgisini yükseltmektir.
Burjuvaziye korktuğuna uğratmak; yani bolluk ve barış içinde yaşanası bir Türkiye, sınırların anlamını yitirdiği bir kardeşlik Ortadoğu’su ve bir özgürlük dünyası inşa etmek; biz sıradan insanların, yani binde 999”un ellerimizdedir.
Yusuf ERDEM

Pin It on Pinterest