Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi; IŞİD’in Ezidi, Hıristiyan ve Sünni olmayan Müslümanlara karşı saldırılarını “soykırım” olarak tanıdı. AKP Osmaniye Milletvekili ve AKPM üyesi Suat Önal ise çekimser kaldı. Toplantıya tekil katılan Suat Önal’ın tavrı diğer AKP’li milletvekillerinden bağımsız/farklı değildi. Bu tavır toplantıya katılmayan öteki AKP’li milletvekillerini de bağlayıcı. Çünkü bu tavır AKP iktidarının IŞİD gibi örgütlerin pratiğine ilişkin izlediği politikanın Avrupa’daki platformlara yansıması.
IŞİD üyelerinin Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde yargılanması mümkün
Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM), IŞİD’in Irak ve Suriye’de özellikle Ezidi, Hristiyan ve Sünni olmayan Müslümanlara karşı soykırım gerçekleştirdiğinin resmen tanınması, bunun için yargılanıp cezalandırılması için Avrupa devletlerine çağrı yapan bir karar aldı. Bu, IŞİD üyelerinin Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde (UCM) yargılanmasının önünü açacak.
AKP’li üyenin çekimser oyu; yapı olarak IŞİD’in ve terörist olarak üyelerinin uluslar arası ceza mahkemesinde yargılanmasına karşı bir tavır olarak algılandı.
Oylamaya katılan tek AKP’li üye ‘çekimser’ kaldı
4 çekimser oya karşı 67 oyla kabul edilen karar için 4 CHP’li ve 2 HDP’li parlamenter lehte oy verdi. Oylamaya katılan tek AKP’li Suat Önal, çekimser kaldı.
AKP’li parlamenterler, IŞİD’in “Sünni Müslümanları da hedef aldığının” ve “Ermeni soykırımı” iddiaları açısından ceza hukuku atfının eklenmesine yönelik üç değişiklik önergesi sundu, ama sunulan önergeler, oylama sırasında AKP’liler tarafında savunulmadığı için otomatik olarak düştü.
Milletvekillerinin tavrı AKP iktidarının tutumundan bağımsız değil.
AKP milletvekillerinin bu tür kararlarda çekimser kalması ya da karşı oy kullanması, doğrudan AKP Hükümetinin; İŞİD, EL KAİDE, EL NÜSRA ve HİZBULLAH gibi İslami şeriatçı örgütlere ideolojik politik sempatisi olduğu ve hatta bu örgütlerle bağı olduğuna ilişkin kanaatin güçlenmesinde rol oynadığı biliniyor.
İslami Cihatçı örgütlerin İslam dininin belgelerine ve pratiğine dayandırarak eylemlerini gerçekleştiriyor olmalarının İslam dinine atıf yapılmasına gerekçe sayılacağı ve İslam karşıtı cepheyi güçlendireceği kaygısıyla AKP iktidarının; İslami Şeriatçı harekete karşı açık bir duruş alınmasına taraf olmadığı dillendirilmektedir.
Öte yandan, İslami Şeriatçı cepheyle sınırını çekmek anlamında bu örgütlere karşı net ve kesin tavır almasıyla AKP iktidarını temize çıkacağı, Avrupa’da çeşitli platformlarda konuşuluyor.
Ancak AKP iktidarının bu tavrı göstereceği konusunda kuşku oldukça büyük.
AKP iktidarının İŞİD ve El Nusra türü örgütlere karşı tavır geliştirmemesi; “akrabayı kayırma içgüdüsüdür” fikri de, Avrupalı ideologların/politikacıların arasında yaygın bir iddia olarak dolaşıyor.