Kocaeli’nin Gebze ilçesinde, Kuzey Marmara Otoyolu kapsamında inşaatı devam eden 7 no.lu viyadükte, beton blok montajı sırasında çökme meydana geldi.
Blokla birlikte 30 metreden düşen işçiler enkazın altında kaldı.
Basına yansıyan bilgilere göre; Çalışmalar sonrası üç işçinin cansız bedenine ulaşıldı, bir işçinin ise yaralı olarak enkazdan çıkarıldı.
Ancak işçi yakınlarının ve şantiyede çalışan işçilerden alınan bilgiye göre ise çökme esnasında ölen işçi sayısı; 6 ( altı ).
Kuzey Marmara Otoyolu projesinin iki ayrı bağlantı yolunu, Limak-Cengiz ve Kolin-Kalyon ortaklıklarının üstlendiği biliniyor.
Limak, Cengiz, Kolin ve Kalyon vb. firmaları AKP iktidarı döneminde hemen hemen tüm büyük ihaleleri alan gruplar.
Bu gruplar; “akçeli ihaleleri” almaları yanı sıra; “işyerlerinde gerçekleşen iş cinayetleriyle de ünlendiler.
Gebze 1. Sulh Ceza Hakimliğinin,Viyadük inşaatında gerçekleşen çökme olayına ilişkin yayın yasağı kararı aldı.
Hemen her iş cinayeti sonrası Yerel Mahkemelerin hemen devreye girerek olaya ilişkin yayın yasağı kararı almasının; Sorumlu firmaların fiilinin açığa çıkmamasında ve iş cinayetleri hakkında farklı bilgilerin oluşmasında rolü var.
işi hızlı yapabilmek için iş güvenliği ihmal ediliyor
İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Nusret Suna, “Kalıp bağlantısında imalat hatası olabilir. İş güvenliği ihmal ediliyor. İşi hızlı yapabilmek için iş güvenliği ihmal ediliyor. Bu işi alan taşeron firmalar, bir çok alt taşerona veriyor bu işleri. Acaba bu alt taşeronlar yeterli verimliliğe sahip mi bunu sorgulamak lazım” dedi.
“elim bir kaza” değil göz göre göre işlenen iş cinayetidir
DİSK/Dev Yapı-İş Sendikası da yaptığı basın bildirisinde; Olayın iş cinayeti olduğunu açıkladı.
“Kocaeli Gebze’de bugün sabah saatlerinde Kuzey Marmara Otoyolu inşaatı kapsamında yapımı devam eden viyadük çöktü. Alınan bilgilere göre en az 4 işçi arkadaşımız 30 metre yükseklikten çöken viyadük enkazının altında kaldı. ( … )
Bu yaşanan iş cinayetinin ardından Devlet yetkililerinin yaptığı açıklamalar ise işçilerin hayatına verilen değeri ortaya koymaktadır. Yapılan açıklamalarda bu cinayet “elim bir kaza” olarak nitelendirilmektedir. İşçi arkadaşlarımız “talihsiz kazalar” sonucu yaşamını yitirmemektedir. Göz göre göre patronların kâr hırsı yüzünden iş cinayetlerinde yaşamını yitirmektedir. Gebze Belediye Başkanı Adnan Köşker’in başına verdiği “çok hızlı ilerleyen bir inşaattı” demeci adeta bu cinayetin itirafı olmuştur. (…) Burada devlet yetkililerinin de sorumluluğu ve sorumsuzluğu devreye giriyor.
Çalışma Bakanlığı yaşanan çökme sonucunda müfettişlerin olay yerine gönderildiğini açıkladı. Ancak inşaat işçileri çok iyi biliyor ki çalışma müfettişleri işin yapıldığı zaman inşaatlara denetleme için uğramaz. Ne zamanki toplumda infial yaratacak işçi ölümleri yaşanır müfettişler adeta göstermelik bir biçimde şantiyeye gönderilir. (…)
Türkiye’nin dört bir yanından her gün inşaat işçisi arkadaşlarımızın ölüm haberini alıyoruz. İnşaatlar patronların kâr hırsı ve devletin denetimsizliği nedeniyle işçi arkadaşlarımıza mezar oluyor.
(…) “Artık Yeter” diyoruz. İş cinayetlerine karşı çözüm, ölmek istemiyoruz diye isyan eden işçileri ve sendika yöneticilerini tutuklamak veya yaşanan iş cinayetlerine yayın yasağı getirmekte değil. İşçinin hayatını, sağlığını, güvenliğini, çalışma koşullarını ve haklarını önceleyen bir çalışma yaşamıyla sağlamaktır. Bunu da ancak işçiler olarak örgütlü mücadelemizle sağlayabiliriz.
Kaza Değil Bu Bir Cinayet!
Çalışırken Ölmek İstemiyoruz! “
Sendikaların her iş cinayetinden sonrası uyarılarına karşın; Türkiye’de iş cinayetleri sürüyor. İş cinayetlerin sıralamasında, Türkiye Avrupa listesinin ilk sırasında yer alıyor ve göz göze gerçekleşen iş cinayetlerinin durdurulması için gereken tedbirlerin alınmadığı da bir gerçek.